enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4787
EURO
36,2260
ALTIN
2.957,05
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yozgat
Hafif Yağmurlu
10°C
Yozgat
10°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Yağmurlu
14°C
Cumartesi Kar Yağışlı
-2°C
Pazar Hafif Kar Yağışlı
-3°C
Pazartesi Kar Yağışlı
-3°C

Lekesiz: Milletin tek hakim olacağı bir düzenlemedir

Lekesiz: Milletin tek hakim olacağı bir düzenlemedir
REKLAM ALANI
14.02.2017
1.336
A+
A-

AK Parti Yozgat İl Başkanı Harun Lekesiz, 16 Nisan tarihinde yapılacak Anayasa değişikliği referandum halk oylamasında paket içeriğinin millete sağlayacağı faydalar münasebetiyle “Evet” diyeceklerini belirterek, bu düzenlemenin milletin tek hakim olacağı bir düzenleme olduğunu söyledi.

AK Parti Yozgat İl Başkanı Harun Lekesiz,  yaptığı açıklamada 16 Nisan tarihinde yapılacak referandumu,  partilerinin izleyeceği süreci ve neden “evet” denilmesi gerektiğini değerlendirdi.

İl Başkanı Lekesiz,  Anayasa değişikliği sürecinin Ekim ayında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşmasıyla gündeme geldiğini hatırlatarak, Cumhuriyet  Halk Partisi (CHP)’nin bildik tutumu ile kendisini sürecin dışına konumlandırdığını ifade etti. Lekesiz, şunları kaydetti: “Süreç ekim ayı içerisinde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin bir grup konuşmasındaki çıkışıyla hız kazandı. Bu süreçte Genel Başkanımız Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım, gerek MHP ile gerekse CHP ile görüşmeler yapmak suretiyle meclise ortak mutabakata dayalı bir Anayasa değişikliği içerisinde bulundu ama Cumhuriyet Halk Partisi her zaman ki gibi o bildik tutumunu tekrar ortaya koydu ve kendini sürecin dışına konumlandırmayı tercih etti. Milliyetçi Hareket Partisi gerek paket içeriğinin oluşturulmasına, sonrasında ise bunun mecliste yasalaşması döneminde çok ciddi destek verdi. Bu açıdan baktığımızda Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Partinin ortak hazırlamış olduğu bir şey. Her iki partide en son 1 Kasım’da aldıkları oy itibariyle yüzde 60’ın üzerinde, yüzde 62 oranına tekabül eden bir toplumsal desteğe sahip partiler. Dolayısıyla bu toplumun büyükçe bir bölümüne mutabakatına dayalı bir değişiklik olarak ta yorumlanabilir.”

BİR SİYASİ MESELE OLMAKTAN ÖTE MİLLET VE MEMLEKET FAYDASINADIR

İki partinin uzlaşması sonucu bu değişikliğin gerçekleştiğini vurgulayan İl Başkanı Harun Lekesiz, “ Bir siyasi mesele olmaktan öte millet ve memleket faydasıdır. Bu münasebetle iki parti uzlaşarak bu değişikliği gerçekleştirdiler. Sayın Cumhurbaşkanımızda geçtiğimiz günlerde yasayı onayladı ve resmi gazetede yayınlandı, Yüksek Seçim Kurulu’da 16 Nisan’da halk oylamasının yapılacağını açıklamış oldu.  İnşallah hayırlı uğurlu olur.  Biz AK Parti teşkilatları olarak bu referandum paket içeriğinin milletimize sağlayacağı faydalar münasebetiyle “Evet” oyu verilmesi doğrultusunda bir çalışma ortaya koyuyoruz. Öncelikli olarak teşkilatlarımızın eğitimine yönelik faaliyetlerimiz devam ediyor. İlçelerimiz de ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri ve belediye başkanlarımızla eğitim toplantıları gerçekleştiriyoruz. Büyük oranda tamamlandı, iki ilçemiz kaldı, onları da bugün ya da yarın tamamlamış olacağız. “

GENEL MERKEZİMİZİN ONAYI İLE 25 ŞUBATTA ÇALIŞMALARA BAŞLAYACAĞIZ

“Genel merkezimiz 25 Şubat cumartesi günü kampanya için startını verecek ve kampanyamıza başlamış olacağız,” diyen Lekesiz, “Devamında Yozgat’ta da milletvekillerimiz ve bakan beyin de katılımı ile teşkilatımızla birlikte halkımızın da katılımı ile startı ilimizde de vermiş olacağız, onun sonrasında daha çok insanlarımıza yönelik çalışmalarımızı ortaya koyacağız. Paketin içeriği son derece önemli, işin özeti nedir diye sorulacak olursa ben şunu söylüyorum; 15 Temmuzda milletimiz bir irade ortaya koydu. 15 Temmuzda dedi ki ‘10 Ağustos 2014’te bir Cumhurbaşkanı seçtim Recep Tayyip Erdoğan ve 1 Kasım seçimlerinde de AK Parti’yi çoğunluk olarak meclise taşıdım hükümeti bunlar kursun istedim. Bu geldiğimiz noktada onları ben seçtim.

15 TEMMUZ’U İYİ ANLARSAK BU DEĞİŞİMİN ÖZÜNÜ YAKALAYABİLİRİZ

Cumhurbaşkanını da ben seçtim, hükümeti de ben seçtim. Bunları benim dışımda kimse vazifeden uzaklaştıramaz. O gün ne karar vermişsem, 10 Ağustosta ne demişsem, 1 Kasım’da ne demişsem bugünde arkasındayım. Eğer bunları görevden uzaklaştırmak hükümeti, benim kararımla ancak olur, benim dışımda bir başkası buna hak sahibi değil yetkisi yoktur. Ben o gün bunu tankla tüfekle yapmak isteyenlere tokadı vurarak yere yapıştırdık gerekli dersi verdik. İşte 15 Temmuz’u iyi anlarsak bu değişiminde özünü orada yakalayabiliriz. Bu değişiminde özü budur. 15 Temmuz’da millet iradesine nasıl sahip çıkmışsa ve sistemde milletin iradesine müdahale edebilecek bir takım açıklar olduğu için o gün orduyla, yargıyla, bürokrasiyle sisteme müdahale etmek istemişler. Milletin iradesine, milletin kararına rağmen farklı bir tablo ortaya koymak istemişlerse ve millet buna müsaade etmemişse sistem açığındandır bu. Şimdi bu sistem açığını kapatmaya yönelik bir düzenlemedir, özü bu. Milletin tek hakim güç olacağı bir düzenlemedir.”diye konuştu.

ÇİFT BAŞLI YÖNETİM DIŞ MÜDAHALELERE AÇIK BİR HAL OLUŞTURUYOR

Çift başlı yönetim anlayışının her açıdan hızlı hareket etmeyi engellediğini ve dış müdahalelere açık bir hal oluşturduğunu vurgulayan Lekesiz, şunları ifade etti: “Cumhurbaşkanını halk seçiyor, yasama organı dediğimiz milletvekillerimizi de halk seçiyor ve hükümet sistemini de değiştiriyoruz. Cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçiyoruz. Dolayısıyla yönetimde çift başlılıkta ortadan kalkıyor. Çift başlılı olunca hem yönetimde hızlı hareket edemiyorsunuz. Hem dünyanın hızla değiştiği geliştiği bir dönemde hızlı hareket etmeniz gerekiyor. Hele hele dünyada şu dönem itibariyle dünya nizamının yeniden kurulduğu bir süreçte, sizin güçlü, hızlı ve etkin hareket edebilir kabiliyete sahip olmanız lazım. Bu münasebetle Türkiye Cumhuriyetinin bu değişen ve hızla değişen dünyada hızlı hareket edebilmesi, etkin hareket edebilmesi için güçlü bir yönetime ve tek başlı bir yönetime ihtiyaç vardır. Çift başlı yönetim dış müdahalelere açık bir hal oluşturuyor. İki kişinin arasına orduda girebilir, yargıda girebilir bir başkası da bir vesile ile tehlikeye sokabilirler ve yaşandı bu geçmişte. Biz diyoruz ki; milletin kararının, milletin iradesinin üzerinde kimse kendini görmesin. Bütün vesayet odaklarını tasfiye edelim, millet tek egemen güç olsun, milletin seçtiği cumhurbaşkanı olsun ve seçimden seçime milletimiz bunları denetlesin. Milletin seçtikleri vekilleri olsun, TBMM’de milleti temsil etsin, milletin duygusunu, düşüncesini, görüşünü yasamaya, yasalara yatsınlar ve hükümeti denetlesinler, denetlemeye de yansıtsınlar milletin kararını.”

BU DEĞİŞİKLİK İSTİKRARIN TEMİNATI OLACAK

Daha güçlü bir yönetim anlayışı ile ülkenin daha güçlü olacağını ve değişikliğin istikrarın teminatı olacağını vurgulayan Lekesiz, “ Dolayısıyla bu iki başlılığın ortadan kalkacak olması ve tek başlı bir yönetim ülkemizi daha güçlü kılacak, istikrarı kalıcı hale getirecek en önemlisi de budur. Çünkü Türkiye’nin petrolü yok. Yani öyle zengin petrol kaynaklarımız yok. Zengin yeraltı kaynaklarımızda yok. Bizim en büyük zenginliğimiz insanımız milletimiz bu milletimizle ortak bu zenginliğimizi harekete geçirip bir sonuç elde etme adına istikrara huzura ihtiyacımız var. Bu değişiklik istikrarın teminatı olacak. Çünkü her hâlükârda tek başına iktidar çıkıyor sandıkta. Koalisyon diye bir ihtimal olmayacak. Elhamdülillah, AK Parti döneminde koalisyon kavramı unutulmuştu, 7 Haziran’da tekrar hatırlatıldı ama tanışma yüzleşme imkanı da bulmadık Elhamdülillah. Tekrar 1 Kasım’da milletimiz AK Partiyi iktidara getirdi.”dedi.

AK PARTİ İKTİDARI DÖNEMİNDE BÜYÜME ORANI YÜZDE 5.5’TİR

Koalisyonlar döneminde büyüme oranı yüzde 3.8 iken tek partili AK Parti, Anavatan, Adalet Partisi ve Demokrat Parti gibi iktidarlar döneminde yüzde 5. 5 olduğunu vurgulayan AK Parti İl Başkanı Harun Lekesiz, şunları kaydetti: “ Siyasi kriz, siyasi istikrarsızlık ortamı nedir AK Parti döneminde unutmuştuk, bu düzenleme ile tamamen literatürümüzden çıkacak kavramlar olacak. Koalisyon hükümetleri döneminde Türkiye’de büyüme oranı 3.8 olmuş. Tek parti hükümetleri döneminde işte AK Parti, Anavatan, Adalet Partisi, Demokrat Parti gibi tek parti iktidarları döneminde ortalama 5.5 oranında büyümüşüz. Ne manaya gelir bu Türkiye ekonomik olarak büyüyorsa millet zenginleşiyordur. Refah düzeyi artıyordur. Bizim insanımızın zenginleşmesi ve refahını artırmak en büyük amacımız zaten bunun içinde istikrar ön koşuldur. Bu değişiklik istikrarı kesin kez taahhüt altına garanti altına alır.”

HALKIN KENDİ KENDİNİ YÖNETMESİ DAHA GÜÇLÜ BİR HALE GETİRİLİYOR

“Şimdi özelikle Hayır’cı kesim tamamen gerçeklerden uzak bir takım söylemleri var. Rejim değişiyor. Ya arkadaş Türkiye Cumhuriyetinin rejimi Anayasada yazılı yönetim şekli biçimi cumhuriyettir. “diyen Lekesiz, şöyle devam etti: “Cumhuriyetin kavram karşılığını manasını bize ilkokuldan itibaren öğrettiler, halkın kendi kendisini yönetmesidir Cumhuriyet. Şimdi Allah aşkına halkın kendi kendisini yönetmesi, daha güçlü bir hale getiriliyor mu getirilmiyor mu buna bakalım. Halkın tek egemen güç yönetiminde olarak güçlendirildiği altının kalınca çizildiği bir düzenleme yapılıyor. Diyor ki tek egemen güç millettir. Şimdi bunun neyi Cumhuriyeti rejimi sıkıntıya sokuyor. Eğer rejim sıkıntıya girmiş olsaydı 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi milletin temsilcilerine Cumhurbaşkanı seçtirilmediğinde rejim sıkıntıya girer ve girmişti bize göre. O zaman milletin temsilcileri TBMM’de Cumhurbaşkanı seçmek istediler ve seçtirilmedi. Bunun neresi cumhuriyetle bağdaşır. Millet ya doğrudan halk oylaması seçimlerle kararını yönetime yansıtır ya da temsilciler aracılığıyla. O gün temsilcilerde millet adına iş yapmaya imkan sağlanmadı işte o zaman cumhuriyet tehdit altındaydı. İşte o gün 367 krizinin ortaya koyup buna destek verenler çok acıdır ki bugün rejim değişiyor diye feryat içerisindeler. Böyle bir yaman çelişkiyi bu tutarsızlığı milletimiz görüyor. “

AK PARTİ OLARAK MİLLETİMİZE HER ZAMAN GÜVENDİK

AK Parti olarak millete her zaman güvendiklerini söyleyen İl Başkanı Lekesiz, “  Biz her dönem AK Parti olarak milletimize her zaman güvendik. Onların feraseti, basireti, bugüne kadar üzerimizde oynanan ülke olarak birçok oyunu bozdu. Her seçimde yine en makul, en güzel en doğru milletimiz verdi. 7 Haziranda verdiği gibi. Ne yaptı 7 Haziran’da ak Partiyi meclise birinci parti olarak en fazla sandalye sayısına sahip parti olarak yerleştirdi ama tek başına iktidar olmasından da uzak tuttu. Bu ciddi bir mesajdı, inceden inceye dozu ayarlanarak verilmiş bir mesajdı. Milletimiz bu denli feraset ve basiret sahibi olduğunu ifade etmek için söylüyorum. 16 Nisan’da da milletimiz en doğru kararı milletimiz için uygun olan, doğru olan neyse buna hükmedecektir. Bizim de her türlü neticeye saygımız var. Ama biz insanımızı hayır cephesinde yer alan partilerin siyasi organizasyonların yalan yanlış söylemlerini bir tarafa atarak doğrular üzerine ne eksik ne fazla, ne değişiyor niye değişiyor bunu insanımıza anlatmaya gayret göstereceğiz bunun neticesinde insanımızın evet kabul oyuyla Anayasa değişikliğini kabul etmesini arzu ettiğimizi ifade edeceğiz ama takdir milletimizindir.”şeklinde konuştu.

CUMHURBAŞKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN MİLLETİMİZİN GÖNLÜNDE AYRI BİR YERE SAHİP

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halkın gönlünde ayrı bir yere sahip olduğunu kaydeden Lekesiz, “Tabi Sayın Cumhurbaşkanımız partimizin kurucu genel başkanı, siyasi liderimiz ve Elhamdülillah bugünde Türkiye Cumhuriyeti devletinin cumhurbaşkanıdır. Milletimizin gönlünde ayrı bir yere sahip. Milletimiz öyle herkesi gönlünde öyle müstesna bir yere oturtmaz. Birisini oturtmuşsa da çok çok haklı sebepleri, haklı nedenleri vardır. Tayyip Erdoğan’ın tıpkı kendileri gibi olduğunu görüyor. Milletimizin değer verdiği şeye değer veren bir lider olduğu milletin kıymet verdiğine kıymet veren, milletin ağladığına ağlayan, sevindiğine sevinen kendilerinden biri olduğunu insanımız görüyor ve bütün bu ölçütler çerçevesinde değerlendirdiğinde de getiriyor gönlünde o müstesna köşeye oturtuyor. Elhamdülillah halkımızın milletimizin nezdinde Sayın Cumhurbaşkanımızın ayrı bir konumu var. Şunu da ifade edeyim. Birileri sanki Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik onun şahsında yapılan bir düzenleme gibi lanse edilerek değersizleştirilmeye çalışılıyor. Ciddi bir adımdır bu. Milleti yönetimin öznesi kılacak bir düzenleme iken bunu böyle ifade edemiyorlar. Bunu söyleyemedikleri için bunu birazda sulandırmak, dezenformasyon amaçlı bilgilerle ortalığı karıştırmak için Tayyip Erdoğan’a yönelik bir düzenlemeymiş gibi ifade edilmeye çalışılıyor tamamen oda yalandır.  Bu düzenleme Türkiye’nin yarınında 10 yıl sonrasında, 20 yıl sonrasında, 50 yıl sonrasında tıpkı Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü liderlerin Türkiye’yi yönetmesini teminat altına alacak bir düzenlemedir. Recep Tayyip Erdoğan için değil, Türkiye cumhuriyeti devletinin ilelebet payidar olabilmesi için kıyamete dek güçlü, müreffeh bir şekilde var olabilmesi için yapılan bir düzenlemedir. “ifadelerini kullandı.

REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.