Yozgat Şehir Hastanesi Başhekimi Uz Dr Mustafa Kozan, Çölyak hastalığının sinsi bir hastalık olduğunu belirterek, “Bazı bireylerde yıllarca hiç belirti vermeyen bu hastalıkta kişi çölyaklı bir hasta olduğunu uzun süre fark etmeyebilir.” dedi.
Yozgat Şehir Hastanesi Başhekimi Uz Dr Mustafa Kozan, Çölyak hastalığının sinsi bir hastalık olduğunu belirterek, “Bazı bireylerde yıllarca hiç belirti vermeyen bu hastalıkta kişi çölyaklı bir hasta olduğunu uzun süre fark etmeyebilir.” dedi.
Yozgat Şehir Hastanesi Polikilinik girişinde hazırlanan standa Çölyak Hastalığı hakkında bilgi verildi. Bilgilendirmeye Başhekim Uz.Dr. Mustafa Kozan, Başhekim Yardımcısı Dr.Mete Selvi, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Elif Tinel ve Eğitim hemşireleri katıldı.
Hastalık tipik belirtilerle başlayabileceği gibi çok hafif belirtilerle de seyredebiliyor.
Çölyak hastalığı olan çocuklarda özellikle karın ağrısı, karında şişlik, ishal, huzursuzluk, iştahsızlık, enfeksiyonlarda artış ve gelişme geriliği, kusma, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkabilir. İleri yaşlarda hastalığın belirtileri daha geniş bir yelpazeye yayılıyor.
Her yaştan bireyin bu hastalığa yakalanabileceğini ifade eden Başhekim Kozan, yetişkinlerde görülen belirtileri şu şekilde sıraladı : “Karın Bölgesinde öne doğru şişkinlik, Yaşa göre kilo azlığı,Kas zayıflığı,Kansızlık,Dışkıda anormallik, büyük tuvalet ihtiyacının artması, İshal, Kusma,Bezginlik,Nedeni bilinmeyen karaciğer hastalıkları, Büyüme geriliği, Ağız içinde oluşan aftlar, İştahsızlık, gaz şikayetleri, Eklem ve kemik ağrıları, Sinirlilik, Ciltte kaşıntılı döküntüler.”
“Çölyak hastalığının belirtileri bir çok hastalık belirtisiyle benzerlik göstermesi sebebiyle her yaşta teşhis edilebilmesine rağmen teşhisi zor olan hastalıklardan biridir diyen Kozan, “Örneğin erken osteoporoz, kansızlık, teşhis edilmemiş laktoz alerjisi gibi hastalıklarla benzer belirtiler gösterdiğinden karıştırılabilir. Çölyak hastalığının insan sağlığı üzerinde önem taşıyan birçok değişimlere neden olmasından dolayı doğru teşhisi önemlidir. Teşhis yöntemlerinden kan testleri serolojik özel testler (AGA, EMA) ile ön tanı konmakta ancak kesin tanı ince bağırsak biyopsisi ile konmaktadır.”diye konuştu.
Açıklamaların ardından hazırlanan stant’ta hastaneye gelen vatandaşlara bilgilendirme broşürleri dağıtıldı.