enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4801
EURO
36,2396
ALTIN
2.960,37
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yozgat
Hafif Yağmurlu
10°C
Yozgat
10°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Yağmurlu
14°C
Cumartesi Kar Yağışlı
-2°C
Pazar Hafif Kar Yağışlı
-3°C
Pazartesi Kar Yağışlı
-3°C

Şerefli: Sistemli istişareye dayanmayan hiçbir proje başarılı olmamıştır

Eğitim Bir Sen ve Memur Sen Yozgat Şube Başkanı Kenan Şerefli, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG), Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı’nın (LYS) yerine getirilecek sınav sistemlerinin istişareyle belirlenmesi gerektiğini belirterek, sistemli, planlı ve istişareye dayanmayan hiçbir projenin başarılı olmadığını söyledi.

Şerefli: Sistemli istişareye dayanmayan hiçbir proje başarılı olmamıştır
REKLAM ALANI
25.10.2017
1.398
A+
A-

 

Eğitim Bir Sen ve Memur Sen Yozgat Şube Başkanı Kenan Şerefli, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG), Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı’nın (LYS) yerine getirilecek sınav sistemlerinin istişareyle belirlenmesi gerektiğini belirterek, sistemli, planlı ve istişareye dayanmayan hiçbir projenin başarılı olmadığını söyledi.

Eğitim Bir Sen Yozgat Şube Başkanı Kenan Şerefli, beraberinde yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Sendika Binasında düzenlediği basın toplantısında yeni sistemi değerlendirdi. Sistemin eksikliklerinin ne olduğunu paylaşmadan, yerine getirilecek olanı kararlaştırıp olgunlaştırmadan, tüm bunları yaparken de paydaşlarla tartışıp istişare etmeden kurulan sınav sistemlerinin birçok sıkıntıyı da beraber getirdiğini vurgulayan Şerefli,  “YKS tatminden TEOG tahminden uzak görünüyor. Eğitim, ülkelerin geleceklerinin şekillenmesinde önemli bir fonksiyona sahiptir” dedi.

SİSTEMSİZ, PLANSIZ VE İSTİŞAREYE DAYANMAYAN HİÇBİR PROJE, BAŞARILI OLMAMIŞTIR

Şerefli,  “Bilimde, teknolojide, sanatta, edebiyatta gelişen, öncü olan ülkeler incelendiğinde, nitelikli bir eğitim sistemine sahip oldukları görülecektir. İyi bir eğitim, gelişmenin, gelişmiş ülke olmanın, medeniyet kurmanın anahtarıdır. Bunun farkında olan ülkelerin önceliği eğitim olmakta, başarılı insanların yetiştirilmesi için en büyük değer her zaman bu alana verilmektedir.Sistemsiz, plansız ve istişareye dayanmayan hiçbir proje, başarılı olmamıştır, olmaz da. Ülke olarak, yıllardır sancısını, sıkıntısını, stresini yaşadığımız nokta burasıdır. Yerel değerlere dayanan evrensel bir eğitim sistemini kuramayışımızın temel sebebi bundan kaynaklanmaktadır. Öğrencileri sürekli başka yönlere kanalize eden, velileri tedirgin eden ve sık sık değiştirilmek zorunda kalınan sınav sistemleri de böyle bir anlayışın ürünüdür. Geçmişte LGS, OKS, SBS, ÖSS, ÖYS, LYS gibi, nice harfleri değişen ama kaderleri değişmeyen sistemler aynı mantığın kısır tezahürüdür.

Kaldırılacak sistemin eksikliklerinin ne olduğunu paylaşmadan, yerine getirilecek olanı kararlaştırıp olgunlaştırmadan, tüm bunları yaparken de paydaşlarla tartışıp istişare etmeden kurulan sınav sistemlerinin birçok sıkıntıyı da beraber getirdiği tecrübelerle bilinmektedir. Bir süre sonra tartışmaya açılan, önce öğrencilerimiz, sonra veliler üzerinde olumsuz etkileri görülen sistemler kaldırılmak zorunda kalmaktadır. Yanlışı terk ederken gösterdiğimiz acelecilik, yapım aşamasında bir hıza dönüşmemekte; yetkililer, konuya katkıda bulunacak kişi ve kurumlarla bir araya gelmekten imtina etmekte, durum böyle olunca da, ya ortaya kabul gören bir model çıkmamakta ya da enine boyuna tartmadan, tartışmadan yöneldiğimiz modeller de geriye yönelik tadilat görmektedir.”

RAPORLARIMIZDA BUGÜN ORTAYA ÇIKAN SORUNLARA DİKKAT ÇEKMİŞTİK

“Sendika olarak, eğitimin diğer alanlarıyla olduğu gibi, bu konularda da defalarca açıklamalar yaptık” diyen Şerefli, “Araştırmalar gerçekleştirdik, raporlar hazırlayıp kamuoyu ve yetkililerle paylaştık. Ortaöğretime geçiş ve yükseköğrenime giriş konusunu da, Eğitime Bakış 2016 ve Yükseköğretime Bakış 2017 raporlarımızda ele aldık, eksikliklerin altını çizdik, bugün yaşananlara o günden dikkat çektik. TEOG konusunda en büyük sıkıntının sınav boyutunda değil, aksine sınav puanına dayalı merkezi yerleştirme olduğunu, bu konuda bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu ifade etmiştik. Yükseköğretime girişte ise ortaöğretim öğrencilerinin standart testlerde düşük başarı düzeyleri, öğrenci başarısını etkileyecek düzeyde sınav kaygısı, boş kalan kontenjanlar, sınavların lise eğitiminin bütününü kapsamaması gibi sorun alanlarının varlığını gözler önüne sermiştik. Belli bir grubu seçen ve yerleştiren değil, tüm öğrencileri hayata hazırlayan bir sistem kurulmalıdır.”diye konuştu.

ÖĞRENCİLERİN ZORUNLU OLARAK SINAVA GİRMESİ TEOG’LA BENZER SONUÇLAR DOĞURUR

Öğrencilerin zorunlu olarak sınava girmesinin TEOG’la benzer sonuçlar doğuracağına dikkat çeken Şerefli, “Ortaöğretim sistemine yerleştirmedeki en büyük sorun, merkezi sınavın var olmasından ziyade, merkezi sınavın zorunlu olarak bütün öğrencilere uygulanması ve tüm öğrencilerin bu sınav sonuçlarına göre merkezi olarak yerleştirilmesinden kaynaklanmaktadır. Bundan dolayı, 8. sınıftaki tüm öğrencilerin zorunlu olarak sınava girdiği, öğrencilerin hepsinin tüm okullara merkezi olarak puan üstünlüğüne göre yerleştirildiği TEOG’a benzer bir modelden kesinlikle kaçınmak gerekmektedir. Dahası, zaman zaman kamuoyuna yansıyan TEOG’a benzer merkezi bir yazılı sınav yapılması, tüm öğrencilerin bu sınava girmeye zorlanması ve bu sınav sonuçlarına göre tüm öğrencilerin merkezi olarak yerleştirilmesi, TEOG’un neden olduğu sorunları olduğu gibi devam ettirecektir. Yeni sınav ve yerleştirme sistemi tasarlanırken, öğrencileri okul dışı kaynaklara mecbur bırakmayacak, öğrenci başarısının okullarda heterojen olarak dağılacağı, yani hem genel liselerin hem de meslek liselerinin başarılı öğrencilere sahip olabileceği bir sistem amaçlanmalıdır. Bu şekilde, değişik meslek liselerinden, imam hatip liselerinden ve muhtelif mahalle liselerinden başarılı olan öğrencilerin gelecek kaygısı çekmeyeceği, çalışan ve başarılı olan herkesin emeğinin karşılığını alabileceği engelsiz, geçişli esnek modeller üzerinde durulmalıdır.”dedi.

SORU SAYININ AZALTILMIŞ OLMASI, ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME İLKELERİ AÇISINDAN GEÇERLİLİĞİ AZALMIŞTIR

“Tüm sosyal alan derslerinden de soru sorulmalı, eksiklikler giderilmelidir”diyen Şerefli şöyle devam etti: “Milyonlarca adayı, aileyi ve toplumun geleceğini ilgilendiren üniversiteye giriş sisteminde yapılacak değişikliklerin; eğitimin ilgili paydaşlarıyla görüş alışverişi yapılmadan, konunun hassas ve sıkıntılı noktaları tecrübeler ışığında değerlendirilmeden, dahası demokratik teamüller yerine getirilmeden Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından açıklanması, halen bir eksiklik olarak görülmektedir. YGS’ye ve LYS’ye göre yeni sınavın fiilen tek aşamaya indirilmiş olması ve toplam soru sayının azaltılmış olması, ölçme ve değerlendirme ilkeleri çerçevesinde değerlendirildiğinde, sınavın geçerliğini azaltmıştır. Soru sayısının azaltılması aynı sayıdaki nette çok fazla sayıda öğrenci istifleyecek, daha nitelikli bir sıralama yerine dar aralıklara yığma yapacaktır.

Adayların girecekleri sınavların kapsamlarının daraltılarak bazı derslerden hiç soru sorulmayacak olması, ortaöğretimi olumsuz etkileyecektir. Bu kapsam daraltması, öğrencilerin tek yönlü bir şekilde yetişmesine, temel Sosyal ve Fen Bilimleri alanındaki dersleri ihmal etmelerine; ayrıca, özellikle sayısal ve eşit ağırlık alanında tercihte bulunacak öğrencilerin lise öğrenimlerinde temel Sosyal Bilimler derslerini es geçmelerine neden olacaktır. Kısacası, öğrenciler sınavda yapmak zorunda olmadıkları ders gruplarını ihmal edeceklerdir. Bu durum ise lise eğitimini olumsuz etkileyecektir.

İKİ SINAVIN AYNI GÜN YAPILMASI ŞAMALI SINAV MANTIĞINA AYKIRIDIR

Sadece belirli dersleri merkeze alarak, diğer dersleri dışlayarak, öğrencinin ilgi alanının dışına iterek, belli dersleri tamamen ağırlıklı hale getirip diğer dersleri kötürümlüğe sürükleyecek anlayış doğru bir ölçme anlayışı değildir. Her ne kadar tarih dersiyle ilgili küçük bir adım atılmış olsa da, sosyal alan derslerini dışarıda bırakan mantık yanlış, din kültürü ve ahlak bilgisi ve felsefe derslerinden hiç soru dahi sormayan bir ölçme hatalı ve değerlendirme de haksızdır. Kapsam geçerliliğini artıracak, okulda alınan eğitimi ve öğrenilen dersleri kuşatacak bütün derslerin formülasyonda yerinin ve payının olduğu bir sistem daha adil bir sistem olacaktır. Bu kapsamda din kültürü ve felsefe derslerinden de soru sorulması kaçınılmazdır.

İSTİŞARE MECLİSİ GENİŞ, KABUL DÜZEYİ YÜKSEK BİR SİSTEME İHTİYAÇ VAR

Milletin varlığı, dimağı, tasavvuru, idealleri, hayatı, hayalleri, istiklali ve istikbali ile doğrudan ilgili olan eğitimin sorunları, anlık etki ve tepkilerle düzenlenmemelidir. Hele nesnesi, öznesi, amacı, aracı insan olan eğitim meselelerini en insanî gerekçelerle bile olsa tartışmadan çözmeye çalışmak, yanlışın da ötesinde nesillerin yitirilmesine sebebiyet verecek vahim bir hatadır.”

Eğitim alanıyla ilgili çalışma yapılırken, bütün bu unsurlar göz önünde bulundurulmalı, örnek modellerden yararlanılmalı, çağın gerekleri dikkate alınmalı, mutlaka istişare edilerek farklı görüş ve önerilerden istifade edilmelidir. Aksi hâlde bu kısır döngü sürüp gidecektir.”ifadelerini kullandı.

REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.