Yozgat Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Çelebi Altuntaş, 17 Ağustos 1999 meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki depremde binlerce insanın yaşamını yitirdiğini belirterek, depremin ülkeye maliyetinin 33 Milyar Dolar olduğunu söyledi.
Yozgat Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Çelebi Altuntaş, 17 Ağustos 1999 meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki depremde binlerce insanın yaşamını yitirdiğini belirterek, depremin ülkeye maliyetinin 33 Milyar Dolar olduğunu söyledi.
Yozgat Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Çelebi Altuntaş, 17 Ağustos depreminin yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyerek, bir daha böyle büyük felaketlerin yaşanmaması temennisinde bulundu.
Altuntaş, “17 Ağustos 1999 tarihinde gece 03:02‘de Ülkemizin, yetişmiş insan gücü, sanayi ve ekonomisinin can damarı olan bir bölgede meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem, deprem tarihine asrın en büyük depremlerinden biri olarak geçmiştir. Büyük Can kayıplarımızın yanında ülkemiz ekonomisine de yaklaşık 33 milyar dolara mal olmuştur. Aynı şekilde 23 Ekim 2011 tarihinde saat 13.41 de Van ilimizde gerçekleşen 7.2 büyüklüğündeki depremdede birçok can ve mal kaybımız olmuştur. Ne acıdır ki deprem gerçeğini depremler yaşanıp ağır kayıplar olduğunda algılıyoruz.”dedi.
YAPI DENETİMİ KONUSU BİRİNCİ DERECEDE ÖNEM TAŞIMAKTADIR
Yapı denetiminin birinci derecede önem taşıması gerektiğini belirten Altuntaş, “Bu konuda son 12 yıldır ciddi çalışmalar yapılarak çıkarılan yasalara uyulması gerekir. Bu konuda eksik olan yasal düzenlemeler acilen yerine getirilmelidir. Afet zararlarının azaltılması yönünde yerel yönetimlere de büyük görev düşmektedir. Deprem riski yüksek alanlardaki belediyelerden ve valiliklerden başlamak üzere yerel yönetimlerin teknik altyapısını ve personel durumunu güçlendirmek, başta jeoloji mühendisi olmak üzere, teknik personelin istihdamını artırıcı önlemler almak, afetlere karşı hizmet içi eğitim çalışmaları organize etmeleri gerekmektedir.Çarpık kentleşme ve çürük yapılar konusunda da yerel yönetimlere çok iş düşmektedir. Yapılar için hazırlanan jeolojik-jeoteknik raporların hazırlanma aşamasında takip ve denetimleri belediyelerimiz tarafından özenle yapılmalıdır.Bu konuda Yozgat ilimiz, ilçelerimiz ve belde belediyelerimize büyük görev düşmektedir. Her deprem bir imtihandır. Devletler için imtihandır. Kurum ve kuruluşlar için imtihandır. Cemiyetler, dernekler, partiler için imtihandır. Tek tek her insan için bir imtihandır. Depremi doğrudan yaşayan için de imtihandır, yaşamayan için de.”diye konuştu.
DEPREM ÖLDÜRMÜYOR, ÇÜRÜK BİNALAR ÖLDÜRÜYOR
“Deprem öldürmüyor, çürük binalar öldürüyor”diyen Altuntaş, “ Önce oturduğumuz bina sağlam mı, Deprem yönetmeliğine uygun yapılmış mı bunlara dikkat etmeliyiz. Çürük, temelinden çatısına zafiyeti bulunan binalar yapıyoruz sonra da ah vah ediyoruz. Önce herkes oturduğumuz binanın, yapının sağlamlığını kontrol etmeliyiz. Oturduğu ev veya işyeri deprem yönetmeliğine uygun mu değil mi, deprem sigortası yapıldı mı bunları sorgulayarak önlemini almalı
Biz Jeoloji Mühendisileri Odası olarak bir kez daha yetkilileri uyarıyoruz. Depremlerde kayıpların büyük olmaması için mutlaka yerleşime açılacak yerlerde jeolojik-jeoteknik etütler yapılması gerekmektedir. Tüm belediyelerin mutlaka Jeoloji Mühendisi istihdam etmesi ve mevcut mühendislerin mesleki eğitimleri zorunlu hale getirilmelidir. Maalesef yaşanan felaketler bizim mesleğimizin ciddiyetini bir kez daha ortaya çıkardı. Tarih boyunca deprem afetlerinden büyük yıkımlar görmüş ülkemiz çografyasında bundan sonrada depremler yaşanacaktır. Bilgi toplumu olmanın gereği, deprem öncesi önlemler almak, denetlemek, yasal sorumluluk getirmek, çıkan ve çıkacak yasa ve yönetmeliklere uymak esas olmalıdır.Deprem ve Afet risklerine karşı önlem almayan toplumlar bilgi toplumuna geçiş yapamazlar ve yıkılmaya mahkumdurlar. İnsan hayatından,daha önemli , daha öncelikli hiçbirsey yoktur.”ifadelerini kullandı.