DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Bu kötü yönetim yüzünden önümüzü göremiyoruz. Sisli bir havada araba kullanır gibi büyük bir belirsizliğin içinde ülke. Sisli havada nasıl herkes duruyor ve yavaşlıyorsa, yatırımcılar da yavaşlar. Şu son üç beş senelik sisli havayı silip atacağız ülkemizin üzerinden.”dedi.
Yozgat’ta partisinin Akdağmadeni ilçe kongresine katılan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, burada yaptığı konuşmada AK Parti Hükümetini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek ekonomik tabloya değindi.
ENSEYİ KARARTMAYA GEREK YOK
Kötü yönetim yüzünden önümüzü göremiyoruz diyen Babacam, “Bu kötü yönetim yüzünden önümüzü göremiyoruz. Sisli bir havada araba kullanır gibi Büyük bir belirsizliğin içinde ülke. Sisli havada nasıl herkes duruyor ve yavaşlıyorsa, yatırımcılar da yavaşlar. Şu son üç beş senelik sisli havayı silip atacağız ülkemizin üzerinden. Hep beraber özgür, zengin, iddialı ve itibarlı bir ülkenin yurttaşı olmanın huzurunu yaşayacağız. İnanın az kaldı. Enseyi karartmaya gerek yok. 130 milyar dolar nerede diyoruz, hâlâ cevap veremiyor.”diye konuştu.
Hazine ve Maliye Eski Bakanı Berat Albayrak’ın dolar kuru 5,47 TL iken kura ilişkin yaptığı bir konuşmayı ekrana yansıtan Babacan şunları söyledi: “Dolar 5.47’ye düştü diye övünüyorsun da arka kapıdan Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini cayır cayır sattığını niye açıklamıyorsun? Bu dürüstlük mü? Bunu Sayın Cumhurbaşkanı bilmiyor mu? Çağırıp sormuyor mu? ‘Ya oğlum ne yapıyorsun sen?’ demiyor mu? ‘Merkez Bankası 13 yılda 8 milyar dolar satarken açık ve şeffaf bir şekilde yapmış da sen niye bu ülkenin rezervini gizli kapaklı satıyorsun oğlum?’ diye niye sormuyor? Haberi olmadan böyle bir şey yapılması mümkün mü? O gün bugündür soruyoruz, 130 milyar dolar nerede diyoruz, hâlâ çıkıp cevap veremiyor.”
YEREL SEÇİMLER UĞRUNA MİLYARLARCA DOLAR HİÇ EDİLMEYE BAŞLADI
‘Yerel seçimler uğruna milyarlarca doların hiç edilmeye başlandığını söyleyen Babacan, “31 Mart yerel seçimleri yaklaşırken, 2019’un başında, akıllarına Merkez Bankası rezervleri geliyor. Cayır cayır satılan 130 milyar dolar var ya, onun yakılmaya başlandığı tarih 1 Ocak 2019. Seçimlerden üç ay önce arka kapıdan Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini satmaya başlıyorlar. Niye? Seçim öncesi oyun şu: ‘Biz ekonomiyi o kadar düzgün yönetiyoruz ki kur belli bir noktada duruyor’ havasını oluşturmak. Yerel seçimler uğruna, bu ülkenin alın teriyle birikmiş milyarlarca doları hiç edilmeye başlanıyor. Bir de utanmadan çıkıp meydanlarda milletle alay ediyorlardı. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin yürürlüğe girdiği 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren dolar kurunun seyrini ekrana yansıtan Babacan, “Sayın Erdoğan, yazdığı ekonomi kitabının kapağına bu grafiği koyabilir. Bu grafik hepsini özetliyor.” dedi.
ŞU SON ÜÇ BUÇUK YILLIK DÖNEMİN KİTABINI YAZIN’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ekonominin kitabını yazdık, yazmaya devam ediyoruz” açıklamalarını da izleten Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:
“O hangi kitap? Bizlerin ekonomiyi yönettiğimiz dönemden, ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemden bahsediyorsa, o kitabı yazanlar başkaları. Bizler kendisine rağmen yazdık. O günlerde dolar 1 lira, 2 liraydı. Artık eski dönemin başarıyla övünmeyi bırakın. Son beş altı yılı anlatın. Eğer bir şeylerin kitabını yazdım diyorsanız, şu son üç buçuk yıllık dönemin kitabını yazın. Ülkenin ekonomisi mahvoldu.”
İKTİDAR TARAFINDA ‘ÖNCE HUKUK’ DİYEN KALMADI
Babacan, “İktidar tarafında ‘Önce hukuk, önce adalet’ diyen hiç kimse kalmadı. ‘Kurallar önemli. Kurumların bağımsızlığı önemli’ diyen birisi yok. Biri de demiyor ki ‘Ülkenin iç güvenliğinden sorumlu bakanı sağı solu tehdit etmeyi bıraksın’. Biri de çıkıp demiyor ki ‘Küçük ortak cezaevinden çıkan mafya liderlerini makamında ağırlamaktan vazgeçsin’. Sen hukuku yok et, ülkenin, iktidarın rotasını 28 Şubatçı Perinçek gibi adamlar çizsin, mafya-çete liderleri siyaseti dizayn etsin, sonra da git, sağda solda düşman ara Olur mu böyle bir şey?”şeklinde konuştu.
AVRUPA’NIN TARIMDAN EN ÇOK ÜRETİM YAPABİLECEK ÜLKESİYİZ
Türkiye’nin tarımda Avrupa’nın en çok üretim yapabilecek ülkesi olduğunu vurgulayan Babacan, “Bizim ülkemiz tarımdan Avrupa’nın en çok üretim yapabilecek ülkesi. Avrupa’nın en büyük toprakları bizde. Fakat üretemiyoruz. Çiftçimiz gübrede zorluk çekiyor. Çiftçiye destek olması gereken Tarım Kredi Kooperatifi de marketçiliğe soyunuyor. Bunun adı cehalet. Sorunu çözmek yerine sürekli şov. Ben 11 yıl Ziraat Bankası’ndan sorumluydum. Bir tek çiftçinin traktörüne haciz konmadı. Tarla, traktör haczine başladılar. Derhal kalkacak bunlar. Çiftçinin bu duruma düşmesinin nedeni kendi suçu değil hükümetin suçu. Biz ne yapacağız? Çiftçinin kullandığı mazotun ÖTV’sini geri vereceğiz. Kullandığı gübrenin yarısını devlet olarak karşılayacağız. Tüm sulama projelerini ilk 5 yıl içerisinde tamamlayacağız. İnanın Türkiye’deki tüm sulama projelerini toplayın bir tane Kanal İstanbul parası etmiyor. ‘İnadına yapacağım’ diyor değil mi? Niye, rant var orada. Biz yüzde 50’ye varan yem desteği sağlayacağız. Tarımda kullanılan elektrikte özel düşük tarife uygulayacağız. Ama en önemlisi demokrasiyle, hukuk bazlı yönetimle, işini bilen, ehil ve çalışkan kadroların iş başına gelmesiyle ekonomiyi toparlayacağız.”ifadesini kullandı.