Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Kamu kurumlarında cuma genelgesinin iptali için Danıştay’a gidenler 1930’larda, 28 Şubat Türkiyesi’nde çakılı kalanlardır.” dedi.
Bozdağ, ileriki günlerde Alevi vatandaşların beklentilerine cevap verecek, önemli bir reformu da kamuoyuna takdim edeceklerini belirtti.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kalp krizi nedeniyle hayatını kaybeden Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesine bağlı Dolak köyü muhtarı ve eşinin amcası Faik Tuncer’in cenazesine katılmak için Yozgat’a geldi. Dolak köyünde Faik Tuncer’in öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazına katılan Bakan Bozdağ, taziye ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
Cuma genelgesinin iptal edilmesi için Danıştay’a yapılan müracaatı değerlendiren Bozdağ, şunları söyledi: “Cuma genelgesinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Bu genelgenin yayınlanmasında halkımız büyük bir memnuniyet duymuştur. 78 milyonluk bir Türkiye’de öylesi doğru, hayırlı ve milletin beklediği bir hizmetten rahatsız olan insanlar da olabilir. Bu demokratik ülkelerde normal bir şeydir. Ancak yayınlanan genelgenin hukuka anayasaya aykırı olduğunu iddia etmek kabul edilemez bir yaklaşımdır. Çünkü bizim anayasamızda, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde din ve vicdan hürriyetini teminat altına alan hükümler içermektedir. Din ve vicdan hürriyetini tahkim eden, genişleten ve vatandaşa daha fazla bu alanda istediği gibi yaşama hakkı veren her düzenleme bizim anayasamıza da taraf olduğumuz sözleşmeler de diğer hukuksal düzenlemelerimize de uygun düşer.”
Cuma genelgesinin iptali için Danıştay’a müracaat eden kişinin geçmişte hakim, savcılık mesleğinin içinden gelen birisi olmasının bunların Türkiye’nin değişimine yetişemediklerini gösterdiğini ifade eden Bozdağ, sözlerine şöyle devam ettii: “Türkiye esasında bu tür tartışmaları tarihin sayfalarına havale etmiş durumdadır. Bundan sonra Türkiye’de vatandaşların din ve vicdan hürriyetinin gereği olarak cuma günü rahatça ibadetini yapmalarının önündeki engeli kaldıran düzenlemeyi eleştiren hemen hemen yok denecek kadar bir kişi var. Bunların dışında eleştiri yapanlar Türkiye’nin gelişmesine yetişemeyenlerdir, Türkiye’deki değişimi okuyamayanlardır, geçmişte kalanlardır. Davayı açanlar 1930’lar, 1940’lar, 1950’ler, 1960’lar, 70’lerin en sonunda 28 Şubat 97’nin Türkiye’sinde çakılı kalanlar. Onlar orada kalsınlar, biz yolumuza devam edeceğiz. Türkiye her alanda gelişmesini sürdürecektir. Din ve vicdan hürriyeti alanında da vatandaşlarına daha iyi imkanları sağlayan adımları atacaktır.”
Alevi vatandaşlar ile ilgili de çalışmaların yapıldığını kaydeden Bozdağ, “İnşallah önümüzdeki günlerde Alevi vatandaşlarımızın beklentilerine cevap verecek, önemli bir reformu da Türkiye kamuoyuna takdim etmiş olacağız. Onların da daha fazla bu alanda hak ve hürriyete sahip olmaları için yeni adımlarımızı Türkiye kamuoyu ile paylaşacağız.” diye konuştu. Bozdağ, gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü de kutladı.