Yozgat Hak Savunucuları Dernek Başkanı Hüseyin Durusoy, Adil ve dengeli bir gelir dağılımının sosyal barışı olumlu etkileyeceğini söyledi.
Yozgat Hak Savunucuları Dernek Başkanı Hüseyin Durusoy, Adil ve dengeli bir gelir dağılımının sosyal barışı olumlu etkileyeceğini söyledi.
Dernek Başkanı Hüseyin Durusoy, yaptığı açıklamada; Bir toplumun ekonomik refahı, millî gelirin kişiler arasında adil bir biçimde dağıtılması ile yakından ilgili olduğunu belirtti.
Durusoy, “Kapitalist sistem uygulanan ülkelerde, büyük bir gelir adaletsizliği vardır. Bugün yoksullar ile zenginler arasında ki gelir dağılımı farkı, adalet anlayışı ile bağdaşmamaktadır.
Adil gelir dağılımı, millî gelirin fertler arasında uyumlu ve olumlu bir biçimde dağılımını esas almaktadır Bir toplumda yaşayan her fert, ekonomik gelişmeden ve millî gelirden adil bir pay almalıdır. Herkes geçimini sağlayabileceği bir gelir seviyesine mutlaka sahip olmalıdır.
İnsanların refah, huzur ve saadeti için millî gelirden adil olarak pay almaları sağlanmalıdır. Gelir dağılımının adaletli bir biçimde sağlanması ile refah düzeyi her kesimde aynı oranda yükselecektir. Gelir dağılımında adil paylaşımın parametreleri; fırsat eşitliği ve serbest rekabettir. Bütün bireyler ülkede devlet kurumlarından faydalanma, eğitim alma ve müteşebbis hürriyetine sahip olma noktasında fırsat eşitliğine sahip olmalı devletler bunun için her türlü altyapı ve hukuki mevzuatı kolaylaştırmak zorundadır. Devletler Herkesin Kurumlara eşit bir şekilde ulaşabilmesini sağlamalıdır. Ancak, kaynak aktarılmadan ve devlet katkısı olmadan da sorun giderilmez.”dedi.
GÜNÜMÜZDE YAŞANAN EN ÖNEMLİ SORUN GELİR DAĞILIMINDAKİ ADALETSİZLİKTİR
“Günümüzde yaşanan en önemli iktisadi ve sosyal sorun gelir dağılımındaki ve devlet imkanlarına ulaşmadaki adaletsizliktir.” Diyen Durusoy, “ Hemen her ülkenin kendi ölçeğinde bu sorun yaşanmaktadır. Sermaye ve kazanç yaratmakla ilgili haksız rekabeti önlemek ve fırsat eşitliğini sağlamak; kaynak aktarımıyla ilgili fırsat eşitliğinden faydalanamayanları (hastalık, sakatlık, yaşlılık ve işsizlik gibi) gözeten sosyal politikalarla adil bir dağılımı düzenlemek, devletlerin başlıca görevidir. Toplumun refahını yükseltmek, adil ve dengeli bir gelir paylaşımını sağlamak, toplumsal ahlakı oluşturmak ve güçlü bir denetim mekanizmasını kurmak Devlet olmanın başlıca gereğidir. Toplumda sosyal ahlakın oluşması, daha adil bir gelir paylaşımının sağlanması, toplumsal barışı olumlu etkileyecek ve sosyal dokunun ve milli birlik ve beraberliğin güçlenmesine büyük katkılar sağlayacaktır.”ifadelerini kullandı.