Sorgun Belediye Başkanı M Erkut Ekinci, 15 Haziran 2020 tarihinde yapılan Belediye Meclis Toplantısının canlı yayınlanması görüntülerinden hareketle “Sözcü Gazetesi’nde” yer alan bahse konu manşetin tamamıyla kendileri üzerimizden ülke gündemini saptırma amacı taşıdığını belirterek, “Sözcü Gazetesi’nin yaklaşımını manidar bulmaktayız.”dedi.
Sorgun Belediye Başkanı M Erkut Ekinci, 15 Haziran 2020 tarihinde yapılan Belediye Meclis Toplantısının canlı yayınlanması görüntülerinden hareketle “Sözcü Gazetesi’nde” yer alan bahse konu manşetin tamamıyla kendileri üzerimizden ülke gündemini saptırma amacı taşıdığını belirterek, “Sözcü Gazetesi’nin yaklaşımını manidar bulmaktayız.”dedi.
Başkan Ekinci, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“OLAYIN ÖZETİ ŞU ŞEKİLDEDİR”
“Yozgatlı gazeteci, sayın Saygı Öztürk şahsımı telefonla araması üzerine, hemşehrilik hukuku çerçevesinde sosyal medya üzerinden yaptığımız canlı yayın hakkında kısa bir telefon görüşmesi yaptık. Olayın bir oylamadan ibaret olduğunu; zaten kararın onaylandığını, ancak “Cumhur İttifakı” içerisinde yer alan,başka partilerden seçilmiş meclis üyesi arkadaşların, faiz bahanesinin arkasına sığınarak ret oyu vermesinin bizi üzdüğünü; bunu doğru bulmadığımızı ifade ettik.
Sözcü Gazetesi ile bunun dışında herhangi bir temasımız, röportaj teklifi veya talebimiz olmamıştır. Sosyal medya hesaplarımız üzerinden çekilerek haberleştirilen ve manşete taşınan olayın, ülke gündemini tutacak ve manşet olabilecek nitelikte bir haber olduğunu düşünmemekteyiz. Bizim üzerimizden vuruş yapmak isteyen ve bu vuruş için bizi kullanmaya çalışan Sözcü Gazetesi’nin yaklaşımını manidar bulmaktayız. Ülkemizin yaşamakta olduğu bu zorlu süreçte, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın ülkemizin ali menfaatler ve bekası için; fedakârlıkla yürüttüğü “Cumhur İttifakı’na” halel getirecek bu tür paylaşımları haberciliğin ötesinde bir algı oluşturma çabası olarak görüyoruz. Hele hele bu salvoların bizim üzerimizden yapılmasını kabullenmiyoruz. Bu kötü niyetli çabalara bizim alet edilmemizi tamamıyla fırsatçılık olarak değerlendiriyoruz.”