Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler, Partilerinin, her dönem hiç çekinmeden doğruları söylediğini ve inandığı değerler uğruna bedel ödemeyi göze alarak siyaset yaptığını belirterek, BBP’nin her zaman ülke menfaatini parti menfaatinin üzerinde tuttuğunu söyledi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler, Partilerinin, her dönem hiç çekinmeden doğruları söylediğini ve inandığı değerler uğruna bedel ödemeyi göze alarak siyaset yaptığını belirterek, BBP’nin her zaman ülke menfaatini parti menfaatinin üzerinde tuttuğunu söyledi.
BBP Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler, düzenlediği basın toplantısında ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Şenliler, “Partimiz kurulduğu günden beri, yapıcı yol gösterici sorumlu bir muhalefet anlayışı ile siyaset yapan BBP, aldığı oy oranından çok daha yüksek bir Özgül ağırlığa sahiptir. Her dönemde hiç çekinmeden doğruya doğru, eğriye eğri diyebilen inandığı değerler uğruna her zaman bedel ödemeyi göze alarak siyaset yapan BBP, ülke meselelerine her zaman parti menfaatlerinin üzerinde tutmuştur. Ülkemizin güneydoğusunda yıllardır süregelen bölücü terör olaylarının temelinde 100 yıl evvel emperyalizmin döktüğü kanda boğuşarak, çekip gitmek zorunda kaldığı bu topraklarda yarım kaldığını düşündüğü projenin devamı anlayışı vardır. 1000 yıldan beri, Sultan Alparslan’ın Malazgirt’te Doğu Roma’yı yenmesinden beri bizi bu topraklardan çıkartmak isteyen Batı, bu muazzez ve mübarek, şehit kanlarıyla sulanmış Anadolu topraklarını “Türkler tarafından işgal edilmiş Hıristiyan toprakları” olarak görmektedir. Suriye’deki olayları; Kültür ve medeniyet coğrafyamızda meydana gelen olayları, Kahraman ordumuzun Afrin harekatını ve ülkemizde yaşanan terör olayları da bu çerçevede değerlendirmek durumundayız. Şehitlerimize Allahtan rahmet, geride kalanlara baş sağlığı ve sabırlar diliyorum.”dedi.
HALKIMIZ HER TÜRLÜ FEDAKARLIĞA HAZIRDIR
Afrin harekatının milletin içerde ve dışarıda kenetlenmesine ve milli duyguların zirve yapmasını sağladığını vurgulayan Şenliler, “Halkımız her türlü fedakarlığa hazırdır. Ve bunu da gönüllü olarak yaptığı fedakarlıklarla göstermektedir. Birlik ve beraberlik sağlandıkça, siyasi mülahazalardan uzak, parti kaygısı taşımadan yapılacak olan her türlü dayanışma içinde; milletimiz bu sıkıntıları atlatacaktır. 100 yıl evvel masum ve sahipsiz; erkekleri Çanakkalede, Yemende , Kutulamarede savaşan Türk Milletinin seferberlik içinde olduğu zamanda ; erkeksiz kalan köyleri kasabaları basarak; çoluk çocuk, yaşlı demeden camilere doldurarak katleden Hınçak ve Taşnak ermeni çetelerinin yaptıklarını katliamları unutmadık. O günleri yaşayan hala canlı şahitler var. Ermeni katliamlarından biri de 26 sene evvel Azerbaycan’da Karabağın Hocalı şehrinde yapılmıştır. Yapılan katliamlar ve Hocalı soykırımı bu milletin hafızasında her zaman canlı kalacaktır. Azeri kardeşlerimizin talebi TBMM ‘nin hocalı soykırımını tanımasıdır. Hükümetimiz, ve diğer mecliste grubu bulunan partilerimiz derhal özel bir gündem ile n toplanarak, 26 Senedir dinmeyen Hocalı soykırımının yıldönümünde dünyaya bir karar ilan etmelidir.”diye konuştu.
ŞEHİT YAZICIOĞLU’NUN DAVASININ BİRAN ÖNCE ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYORUZ
Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun 9 yıldır süren davasının biran önce çözüme kavuşturulmasını istediklerini vurgulayan Şenliler, “Esas olan vatan ise gerisi teferruattır diyerek siyaset yapan BBP ‘liler 9 yıldır davası çözülmeyen, şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun davasının bir an evvel çözülmesini, bu dava üzerindeki bütün şüphelerin açıklığa kavuşturulmasını; devlet denetleme kurulu tarafından dosyanın yeniden ele alınmasını istiyoruz. Özellikle 15 Temmuz hain FETÖ darbe teşebbüsünden sonra, Cumhurbaşkanına suikast düzenleyen ekibin içinde, Muhsin Başkanın kırıma uğrayan helikopterin cihazlarını sökenlerin de bulunması millet vicdanında yeniş şüpheler meydana getirmiştir. Biz BBP’nin kuruluşundan beri, rahmetli Muhsin Başkan ile Cezaevinde yatmış; onun yol arkadaşı olmuş; ömrünü kökü dışarda bütün gayri milli unsurlarla mücadele ile geçirmiş; Müslüman -Türk’e düşman olan herkesi; kendine düşman ilan etmiş bir Ülkücü-Alperen olarak diyorum ki, emniyet ve bürokrasi içinde kripto Fetö’cülerin varlığı ve etkisi kamuoyunda tartışılırken, istikamet saptıranları hala tezgah kurmak peşinde olanları çok iyi takip etmeli tanımalıyız. FETÖ ihanet hareketi bu milletin zeki, çalışkan, vatanperver ailelerin çocuklarını; dersanelerde kurs görecekler; üniversite kazanacaklar diye adete mankurtlaştırmış; pısırıklaştırmış, beyinlerini yıkamış, şahsiyetsizleştirmiştir. Hür ve bağımsız düşünmek yerine; ne idüğü belli olmayan; ABD’nin özel yetiştirmiş olduğu ajan provakotörlere kandırılmış; aklını vicdanını Okyanus Ötesine kiraya vermiş zavallılar elinde oyuncak haline getirmek için her türlü sistemi kullanmışlardır.Gayeye ulaşmak için her yol mübah diyen; Müslümanım diyen; ancak yaptıkları işlerin Müslümanlıkla hiç alakası olmadığı ortaya çıkan; materyalist bir yöntem ve anlayış ile; kul hakkı yiyerek; sınav sorularını çalarak; kendine yandaş bulmak ve mevcut yandaşlarına türlü oyun ve hilelerle yer açarak; devleti ele geçip Atlantik Ötesine teslim etme ihaneti içinde olanlar ile; 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü öncesinde; Allahın rızasını kazanacağım diyerek; ibadet anlayışı ile bu yapıya ilgi duyanları birbirinden ayırmak; tefrik etmek gerekir.”şeklinde konuştu.
BU MİLLET ALLAH DİYEN HERKESE KUCAK AÇMIŞTIR
“Bu millet Allah diyen herkese kucak açmıştır.” diyen Şenliler, “ Bu milleti pek çok yobaz hocalar çok rahat kandırmışlardır. Bu millet; 28 şubatlar’da tarijkat lideri diye ortada gezen derin yapıların adamı olan çok sahte şeyhler; Müslüm Gündüzler, Ali Kalkancılar görmüş, pek çok Fadime’nin gözyaşları filmi seyretmiştir. Devlet bu ayrıştırmayı; Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi; Hata ile İhaneti bir an evvel ayırmalıdır. Devlet Hata ile İhaneti birbirinden ayırabilecek bilgiye; donanıma ve güce sahiptir. Hainler en ağır şekilde cezalandırılmalı; hata içinde olanlar ise Diyanet İşleri Başkanlığımız; din alimlerimiz; kanaat önderlerimiz; devlet adamlarımız tarafından bu hain yapının iç yüzü bütün açıklığı; çıplaklığı ile kamuoyu önünde paylaşılarak İRŞAT edilmeli; ihanetin iç yüzü bütün çıplaklığı ile ortaya konulmalıdır.Milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu zamanda; bazı kripto FETÖ’cülerin devletin hala etkili yerlerinde bulunduğu ve kamuoyunu yönlendirdiği; hiç ilgisi olmayan kişileri FETÖ’cü diye yaftaladıkları kamuoyunda hala duyulmakta konuşulmaktadır. Biz BBP olarak devlet -millet kaynaşmasının bir an evvel sağlanmasını; Hata ile ihanetin birbirinden ayırmasını toplumsal barış sağlama adına bekliyoruz.”dedi.
Şenliler, açıklamasını şöyle tamamladı: “Türk Demokrasi tarihine kara bir leke ve dönem olarak geçen; millet iradesine vurulan darbenin adı Postmodern darbe olmuştur. Tarihimize Postmodern darbe diye geçen 28 Şubat darbesinin 20. Yılını idrak ediyoruz. 12 Mart,1971 Muhtırasını yaşamış, 12 Eylül 1980 darbesinin en büyük mağdurlarından biri olmuş; 12 Eylül Zindanlarında; rahmetli Genel Başkanımız ile birlikte mamak sıkıyönetim mahkemelerinde “Adaletin Terazisine kan damlatılan” ; “Adalet terazisinin Oduncu kantarına dönüştüğü” “bir ondan
bir bundan” diyerek; siyasi iktidarın talimatıyla cezaların verildiği, hukuk adına hukuksuzlukların; hukuk adına ve mahkemeler eliyle cinayetlerin işlendiği; insanlık dışı bütün işkencelerin sadece Ülkücü olduğumuz için üzerimizde denendiği; ve bu işkenceler altında alınan ifadelerle idamların yapıldığı; cebinde namaz takkesi olduğu için başına jopla vurularak öldürülen; iki gün hastaneye götürülmeyip koğuşta ölmesi beklenen bir devrin Yusuf yüzleri arasından, hayatta kalmayı başararak çıkmış biri olarak 28 şubat muhtırasına ilk karşı çıkanlardan olduk. Bin yıl sürecek diyen 28 şubat döneminin askeri -bürokratik vesayeti kalkmıştır. Biz 28 şubatta namlusunu tanka çevirmiş orduya selam durmayız derken; 20 ‘li yaşlarımızda Ulucanlar ve Mamak Zindanlarında faşist 12 Eylül cuntacılarından çektiklerimizi ve demokrasinin kıymetini bilerek Sincan’da demokrasiye balans ayarı vermeye kalkan Çevik Bir’lerin , Batı çalışma Gruplarının tanklarına karşı çıkıyorduk. Tıpkı 15 Temmuz2016 darbe teşebbüsünde Kızılay’da Eskişehir yolunda tankların önüne çıktığımız gibi
DEVLETİN TEMELİ ADALETTİR
Devletin temeli adalettir. Cennetmekan Muhsin Başkan’ın dosyası 9 yıldır aydınlanmayı beklemektedir. Kamu vicdanında hala suikast olarak değerlendirilen, ve başkanı dağlara çektiler orada yediler diye öldürüldüğünü düşünen milyonlar varken, bu dosyanın sonuçlanmaması, zamana bırakılarak adete üstünün örtülmeye çalışılması BBP tabanında her zaman infial ile karşılanmaktadır. Seçim ittifaklarının görüşüldüğü, değişik kombinazonların, işbirliklerinin gündeme geldiği; AK Parti, ile MHP’nin Cumhur ittifakı olarak seçim işbirliğine karar verdikleri ve mecliste ittifak yasasının görüşüldüğü bu günlerde BBP tabanının; Alperen Ocaklarının kafasındaki soruların açıklığa kavuşacak bir çalışmanın başlatılmasını beklemekteyiz. Millet vicdanında suiksat olarak yer almış olan bu elim hadisenin gün ışığına çıkartılması, karanlık yerlerin aydınlatılması beklentimizdir. Afrin harekatında kullanılan silah ve mühimmatların yerli ve milli olması bizi ne kadar mutlu ederse ; çiftçimizin, köylümüzün memur ve işçimizin refah seviyesinin yükselmesi de bizim öncelikle beklentilerimiz arasındadır. Bu nedenle yerli sanayiin temeli olan Şeker fabrikalarının stratejik bir ürün olan pancar üreticisini de korumak kollamak adına ertelenmesini; durdurulmasını talep ediyoruz. Çocuklara cinsel taciz ve askere polise kurşun sıkan vatan haini teröristlere idam cezasının tekrar getirilmesini; zinanın tekrar suç sayılmasını bunlar için acil yasal düzenlemeler yapılmasını talep ediyoruz.”