Yozgat’ta, TOKİ 4. Etap Mutafoğlu Konutları’ndaki evlerini yaklaşık 2 ay önce teslim alan vatandaşlar mağdur olduklarını belirterek, mağduriyetlerinin giderilmesi için yetkililerden yardım istedi. Birçok sıkıntı çektiklerini dile getiren TOKİ sakinleri, binalarının pek çok eksiğinin yanı sıra okulun eğitime ve camilerinin de ibadete açılmamasına tepki gösterdi.
Arif Akgün isimli TOKİ sakini, 2 aydır oturdukları binanın eksikleri için uğraştıklarını anlatarak, “Bizi muhatap alacak karşımızda kimse yok. Biz devlet büyüklerimizden, sayın il başkanımızdan yardım istiyoruz. Biz buralara geldik mağdur olduk. Suyumuz yok, okulumuz yok, camimiz yok. Biz çocuklarımızı hepimiz okul servisiyle gönderiyoruz. Asansörlerimiz çalışmıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan yardım istiyoruz. Ben dar gelirli emekli biriyim. 960 lira maaş alıyorum. 2 çocuğum var, üniversite ve liseye gidiyor. Benim gibi bir sürü burada arkadaşlarım var. Hiçbirisi yönetimden memnun değil. Evimizde ekmeği bulursak pazarımızı alamıyoruz. Ben böyle olduğunu bileydim burada kesinlikle oturmazdım. Muhatap olarak müteahhide söylüyoruz, o yönetimin üzerine atıyor, yönetim de müteahhidin üzerine atıyor. Biz Sayın Başbakanımızdan dertlerimize çare olmasını istiyoruz. Kendi paramızla rezil oluyoruz. Buraya oturduğumuzdan beri sıkıntı çekiyoruz. Bankaya gittik, dekontlarımız ellerimizde, bin 319 lira artı bizden devletin vermiş olduğu 200 lira proje parası istiyorlar. Ödeyemezsem bana tebligat gelmesi lazım ama bize tebligat da gelmiyor böyle bir şey yok. Biz kendi yönetimimiz İstanbul’dan değil Yozgat’tan oluşmasını istiyoruz.” diye tepkisini dile getirdi.
Fatih Arslan da benzer ifadeler kullanarak şunları söyledi: “Bize yasal olarak tek fatura geliyor, biz bu kadar parayı neye göre ödediğimizi bilmiyoruz. Bize giderler için bilgi vermiyorlar. Yaktığımız kadar mı fazla mı ödüyoruz onu bilmiyoruz. Onu da telefonumuza gelen mesajla öğreniyoruz.”
Ömer Yılmaz ise Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a teşekkür ederek kendileri ile ilgilenilmesini istedi. Yılmaz, “Buradaki vatandaşlarımızın hepsi dar gelirli. Bizi birtakım hortumcular, bu arkadaşlarımıza bin 440 ile bin 550 lira doğalgaz abonelik parası isteniyor. Normalde 953 lira abonelik ücreti ise diğer para kime gidiyor. Bu bina devletin binası, bu bina projeli yapıldı. Geliyorlar mutfak doğalgazını açacaklar, 80 lira abonelik ücreti olması gerekirken 200 lira neden isteniyor. Bu binalar projesiz mi yapıldı. Proje parası 200 lira istiyorlar. Bu para kime gidiyor? Bina projesiz mi yapıldı? Ya bu adamlar yiyecek ekmek parası bulamıyor. Ekmeğimizden kan damlıyor. TOKİ’ye oturduk oturalı sokak lambalarımız yanmıyor. Asansörlerimiz hiç çalışmıyor. Siz burayı verdiniz ama neden takip etmiyorsunuz. Ama bizden asansör parası isteniyor. Yangın merdivenlerinin altları yok. Çocuklarımız okulumuz kilitli olduğu için şehrin uzak mesafelerinde okumaya gidiyor. Camimizde imam yok. İçme sularımızda yağ var kükürtlü içilmiyor biz kendi imkanlarımızla evimize su taşıyoruz. 10 gündür de sularımız akmıyor. Benim evim 7. Katta ve su taşımaktan yoruldum.” diye konuştu.
Erdoğan Dolgun, TOKİ konutlarında oturan vatandaşların ödedikleri parayı geri alması halinde kimsenin TOKİ’de oturmayacağını söyledi. Dolgun, “Bizim yüksek makamlarda siyasetçilerimiz var neden bizimle ilgilenmiyorlar. Her zaman yanımızda olan siyasetçilerimiz bugün neden yanımızda yok. Sadece seçime gideceği iki ay içerisinde mi vatandaşı düşünüyorlar. Yeri geldiği zaman diyorlar ki; biz sizin için varız. Yoksunuz kardeşim seçimden sonra bizim için yoksunuz. Buradaki insanların hepsi AK Parti’ye oy vermiştir. Biz bazı şeylerimizden feragat ettik onların peşine düştük, onlar da bizim peşimize düşsünler. Biz il başkanımızdan, ilçe başkanımızdan, milletvekillerimizden Başbakanımızdan ve Cumhurbaşkanımızdan yardım istiyoruz. Biz buraya dilenmeye gelmedik, paramızın karşılığında hizmet almak istiyoruz. Bizden bin 500 lira para istediler. 200 lira da proje parası istiyorlar. Buranın projesi yok mu kardeşim ama 200 lira da proje parası istiyorlar.” diye yaşadıkları sıkıntılara tepki gösterdi.
Diğer vatandaşlar da benzer ifadeler kullanarak “Ezan sesine hasret kaldık. Çocuklarımızı, burada okul olduğu halde başka uzak yerlere okul servisi ile göndermek zorunda kalıyoruz. Burada oturanların çoğu dar gelirli. Biz okul ve caminin de bir an önce açılmasını istiyoruz.” diye konuştu.