Yozgat’ın Sarıhacılı Mahallesinde 66 yaşındaki İdris Sarı kendi imkanları ile kurduğu hayvan üretim tesisinde hayvancılıkla uğraşarak geçimini sürdürüyor. Sarı, canlı hayvan ithaline karşı olmadıklarını belirterek, lop ve karkas diye tabir etilen hazır kesilmiş halde ithal edilen ete karşı olduklarını söyledi.
Yozgat’ın Sarıhacılı Mahallesinde 66 yaşındaki İdris Sarı kendi imkanları ile kurduğu hayvan üretim tesisinde hayvancılıkla uğraşarak geçimini sürdürüyor. Sarı, canlı hayvan ithaline karşı olmadıklarını belirterek, lop ve karkas diye tabir etilen hazır kesilmiş halde ithal edilen ete karşı olduklarını söyledi.
Yozgat’ın Sarıhacılı köyü, şimdilerde Mahallesi olan Sarıhacılı Mahallesinde eski ağırını yıkarak yerine kendi imkanları ile hayvan üretim tesisi kuran İdris Sarı, büyükbaş hayvancılık üzerine faaliyetini sürdürüyor.
Yozgat’ın coğrafi konumu itibariyle tarım ve hayvancılığa çok elverişli bir şehir olduğunu vurgulayan Sarı, bunun özellikle hayvancılıkla değerlendirilmesinin Yozgat ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yozgat ziyaretinde Sorgun Veterinerlik Fakültesine koordineli olarak Tarım ve Hayvancılığa Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin kurulması talimatının bölgede hayvancılığın gelişmesine büyük katkı sağlayacağını vurgulayan Sarı, şöyle konuştu: “Sayın Cumhurbaşkanımızın hayvancılığın gelişmesine yönelik konuşması biz üreticiler için müjde niteliğindedir. Bugün bakıyoruz köylerimizde genç nüfus kalmıyor büyük şehirlere göç ediyor. Bunun sebebi köylerimizde hayvancılık yapılmadığından kaynaklanıyor. Eskiden köylerde en az 5 bin 10 bin küçükbaş hayvan sürüsü görürdük. Şimdilerde ise pek çok köyümüzde küçükbaş hayvancılık yapılmıyor. Oysa bugün bir koyunun ortalama fiyatı en az Bin TL. Aynı şekilde büyükbaş hayvancılıkta köylerimizde yarı yarıya düştü. Bunun tabi çeşitli nedenleri var. Yem ve girdi maliyetlerinin yüksek olması ister istemez hayvancılık sektörünü etkiliyor.”
ÇİFTÇİMİZ ÜRETİCİMİZ HAYVAN YEM İHTİYACINI KENDİSİNİN ÜRETMESİ LAZIM
Hayvancılıkta en büyük sorunun yem ihtiyacı olduğunu kaydeden Sarı, bunun tek çözümünün çiftçilerin hayvan yemini kendisinin üretmesi gerektiğini söyledi.
Sarı,” Köyünde çiftçilik yapan bu yönde geçimini sağlayan vatandaşlarımız sadece tarıma dayalı yani sadece arpa ve buğday ekimi ile uğraşırsa bir şey kazanamaz. Bunun yanı sıra diğer ürünler ve eğer hayvancılıkta yapıyorsa mutlaka yonca, silajlık mısır, fiğ gibi ürünler ekerek bunlardan hayvan yemi ihtiyacını kendisi karşılayabilir. Bu ürünlere de zaten devletimiz önemli ölçülerde destek vermektedir. Ben birkaç yıldır kendi hayvan yemini kendim üretiyorum. Bu şekilde hayvanlarımız daha sağlıklı ve üretim kapasitesinde de ciddi derecelerde artış oldu. Yem ihtiyacını bende satın alarak bu işi yapmaya kalksam hiçbir şey kazanamaz aksine belki de zarar ederdim.”diye konuştu.
İTHAL HAYVANA KARŞI DEĞİLİZ FAKAT İTHAL ETE KARŞIYIZ
Ülkede ve Yozgat’ta hayvancılığın gelişmesi için canlı hayvan ithaline karşı olmadıklarını belirten Sarı, lop, karkas diye tabir edilen kesilmiş olarak gelen et ithaline karşı olduklarını vurguladı. Sarı, “Bende Amerika’dan ithal angus ve hereford cinsi 100 büyükbaş hayvan ithal ettim. Şuan bakımını biz kendimiz yapıyoruz. Bunun yanı sıra yine yerli büyükbaş hayvanlarımız var. Bu şekilde hayvancılık üretimimizi sürdürüyoruz. “dedi.
KESİMHANE PROJEMİZE YAKINDA BAŞLAYACAĞIZ
Hayvancılık faaliyetlerini çok yönlü geliştirerek sürdüreceklerini vurgulayan Sarı, “İşletmemizde şuan için hayvan üzerine üretim yapıyoruz. Devletimiz hayvancılığın gelişmesine yönelik ciddi oranlarda destek vererek katkı sunuyor. Bizde Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK)’nın hibe desteklerinden yararlanmak için bir proje hazırladık ve projemiz kabul edildi. Kesimhane projemizle hayvancılık üretimimizi farklı şekilde sürdüreceğiz. Kesimhane projemizin tamamlanması ile bölgemizde besicilerimiz hayvanlarını hijyenik koşullarda kesimhanemize getirerek kesimini yaptırabileceklerdir.”diye konuştu.