Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Yozgat Merkez İlçe Başkanı Tekin Irgatoğlu, 12 Eylül 1980’de yaşanan askeri darbenin, öncesi ve sonrasıyla yakın tarihin en sancılı süreçlerinden biri olduğunu belirterek, 12 Eylül’ün, ülkücülerde çok derin yaralar açtığını söyledi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Yozgat Merkez İlçe Başkanı Tekin Irgatoğlu, 12 Eylül 1980’de yaşanan askeri darbenin, öncesi ve sonrasıyla yakın tarihin en sancılı süreçlerinden biri olduğunu belirterek, 12 Eylül’ün, ülkücülerde çok derin yaralar açtığını söyledi.
MHP Merkez İlçe Başkanı Tekin Irgatoğlu, 12 Eylül 1980 Askeri Darbe’nin yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada 12 Eylül, acılarının bugün bile tazeliğini koruduğunu belirtti.
Irgatoğlu, açıklamasında şunları kaydetti: “12 Eylül 1980’de yaşanan askeri darbe, öncesi ve sonrasıyla yakın tarihimizin en sancılı süreçlerinden biridir. O acılar, ne yazık ki bugün bile taptaze karşımızdadır.12 Eylül, ülkücülerde çok derin yaralar açmıştır. Tamir edilmesinin mümkün olmadığı bu yaraların acısı hala taze. Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in ve yüzlerce dava arkadaşımızın yargılandığı bu kara günde, idam sehpalarını tekmeleye tekmeleye aşmış bir hareketin kutlu mensuplarını rahmet ve şükranla anıyorum. 12 Eylül askeri darbesinde yargılanarak idam cezasına çarptırılan, Mustafa Pehlivanoğlu, Ali Bülent Okan, Cengiz Baktemur, Fikri Arıkan, Halil Esendağ, Selçuk Duracık başta olmak üzere şehadet şerbetini içmiş 5 bin ülkücüyü rahmetle minnetle anıyorum. Mekanları cennet olsun. 12 Eylül darbesinde saklanacak delik arayanlar 15 Temmuz gecesi de saklanarak gerçek yüzlerini göstermiştir. Ülkücü irade söz konusu devletin bekası olduğu sürece hiçbir kavgadan hiçbir cezadan kaçmamış ve sırf bu yüzden işkence görmüş çile çekmiştir. Bugün de Ülkücü Hareket, 12 Eylül öncesi ve sonrasında olduğu gibi demokrasiye ve millet iradesine olan yüksek inancını ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben’ anlayışı ile sergilemeye devam etmektedir. İşte bu duruş, Ülkücü duruştur! Bu duruş, devletine düşman kesilmeyen dengeli ve asil bir duruştur! Bu duruş, Türk’ün duruşudur. Yüce Allah`tan ülkemizin ve demokrasimizin bir daha böyle karanlık günleri yaşamamasını temenni ediyor , cezaevlerinde zindanlarda çeşitli işkencelere uğrayan değerli ülkücü ağabeylerimizden hayatta olanlara uzun ömürler diliyorum. Şehit düşen 5 bin ülkücü büyüğümüzü rahmet ve minnetle anıyorum. “