Şerefli: Maaş artışı Reel enflasyonun altında kaldı

Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen Yozgat Şube Başkanı Kenan Şerefli, 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Heyeti’nin direttiği maaş artışlarının yüksek enflasyona rağmen yetersiz kaldığını vurguladı.

Şerefli,  Haziran ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte kamu görevlileri ve emeklilerinin Temmuz ayındaki maaş artışlarının belirlendiğini duyurdu. Şerefli, Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, Haziran ayı Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) yıllık bazda yüzde 71,60, aylık bazda ise yüzde 1,64 arttığını aktardı. Bu durumda, Ocak-Haziran dönemi için enflasyonun yüzde 24,73 olduğunun belirtildiğini söyleyen Memur Sen Yozgat İl Temsilcisi Şerefli, bu veriler doğrultusunda kamu görevlilerine yüzde 19,31 oranında zam yapıldığını ifade etti.

Şerefli, yaptığı açıklamada, 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Heyeti’nin direttiği maaş artışlarının yüksek enflasyona rağmen yetersiz kaldığını vurguladı. Özellikle Nisan-Mayıs-Haziran döneminde kamu görevlilerinin ve emeklilerin, gelirlerinden ve birikimlerinden harcayarak ekonomik zorluklarla mücadele ettiğini belirtti. En düşük kamu görevlisi maaşının 30.560 TL’den 36.460 TL’ye, en düşük kamu görevlisi emekli aylığının ise 14.740 TL’den 17.585 TL’ye yükseldiğini açıkladı.

Memur-Sen olarak, kamu görevlilerinin, emeklilerin, kadın çalışanların ve engellilerin beklentilerini karşılayacak adil tekliflerle toplu sözleşme masasına gittiklerini dile getiren Şerefli, enflasyonun baskılanmadığı ve piyasadaki fiyat artışlarının devam ettiği sürece maaşların ve ücretlerin erimeye devam edeceğine dikkat çekti. Elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki yüksek artışlar, kira sınırlarının uzatılmaması gibi ekonomik faktörlerin sabit gelirlilere ek yük getirdiğini ifade etti. Maaş artışlarının emekçilerin alın teriyle kazanılan değerini koruması gerektiğini vurgulayan Şerefli, yapılacak düzenlemelerin adil olması, emekçiyi koruması ve gelir adaletini sağlaması gerektiğini belirtti. Şerefli, “Gece gündüz çalışan ve evine helal ekmek götürmek için dişini tırnağına takan emekçinin “ücreti” enflasyonu artıyor söyleminden/eyleminden vazgeçilmelidir. Bu noktada atılacak adımlar, yapılacak düzenlemeler ve belirlenecek yöntemler adil olmalı, sonuç; alın teri ve akıl terinin değerini artırmalı, emekçiyi korumalı, gelir dağılımında adaleti sağlamalıdır.”diye konuştu./